Paylaş

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) nedir?

Merhaba,
Bu yazıda sizlere sıklıkla görülen fakat belirtilerinin konuşulmaktan çekinildiği ve
gündelik yaşantıda zorlanmalara neden olan bir hastalıktan bahsetmek
istiyorum.Travmalar genellikle üzücü bir olay yaşamaktan kaynaklanan kalıcı duygusal
tepkiler bırakır. Kişilerin güvenlik ve benlik duygularına, aynı zamanda da duygularını ve
ilişkilerini düzenleme becerilerine zarar verebilir.
Travma sonrası stres bozukluğu ise (türkçe TSSB, ingilizce kısaca PTSD), kişinin
kendisine veya başkalarına ciddi şekilde zarar verme tehdidini içeren, korkutucu veya
tehlikeli deneyimler sonucu oluşabilecek ruhsal bir hastalıktır. Bununla birlikte, bazı
insanlar için, bu olayların düşünceleri veya hatıraları, tehlike geçtikten çok sonra bile
hayatlarını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu deneyimlere “travmatik olaylar” diyoruz. TSSB,
yaşı, etnik kökeni veya cinsiyeti ne olursa olsun herkesin başına gelebilir. Bu nedenle
bilgilenmek kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığı için önemli.

Peki ne nasıl gelişir TSSB?

TSSB oluşumu hem fizyolojik hem psikosoyal dediğimiz çoklu etkenlerle gerçekleşir ve
bireyden bireye farklılık gösterir. Travmatik olay meydana geldikten sonra genellikle ilk
aylarda fakat daha ilerleyen zamanlarda da, sıklıkla utanç, çaresizlik, güçsüzlük ve
yoğun korku hissedilebilir. Tekrar yaşama, kaçınma ve sürekli tehdit altında olma
duyguları da bu hastalığın tipik belirtileridir. Kişisel ilişkilerini ayakta tutmakta ve
kendilerini başka insanlara bağlı hissetmekte zorluk çekme başlıca zorluklar arasındadır.
Gelin diğer belirtileri inceleyelim:
* Olayların kabuslar ve istemsiz anılar aracılığıyla yeniden yaşanması. Rahatsız eden
düşünceler veya rüyalar nedeniyle uyku sorunları görülebilir.
* Üzücü anıyı tetikleyebilecek insanlardan, yerlerden, faaliyetlerden kaçınma
davranışları sergilenebilir. Kaçınma, koruyucu bir strateji olsa da, bir bedel karışlığında
bireyi korur. Bireyler olanlar hakkında konuşmaya direnebilir, insanlardan kopuk veya
izole hissetmeye başlayabilirler.
* Bireyler kolayca irkilebilir, yüksek sesler veya hafif bir dokunuş gibi sıradan duyusal
deneyimlere istenmeyen güçlü bir tepkiler verilebilir.

 * Anksiyete, üzüntü, suçluluk veya korku duyguları yaşanabilir. TSSB’si olan kişilerin
son derece sınırlı olmaları, öfke patlamaları yaşamaları, pervasızca veya kendine zarar
verecek şekilde davranmaları sıklıkla görülebilir.
TSSB teşhisi konması için bu semptomların en az bir ay sürmesi ve günlük işlevlerinize,
ilişkilerinize ve yaşam kalitenize müdahale ediyor olması gerekir. Bazı durumlar
semptomlar aylarca ve bazen yıllarca devam eder. TSSB, depresyon, anksiyete ve
madde kötüye kullanımı gibi diğer psikolojik problemlerle birlikte de bulunabilir.
Peki kimler risk altında?

Korkunç veya yaşamı tehdit eden bir olay yaşayan herkeste TSSB gelişmiyor. Aslında,
çoğu insan tecrübe ettiği travmaya rağmen bir sıkıntı ve acı çekmeden hayatını devam
ettirebilir. Kalıcı belirtiler ve hastalığın gelişmesi, kısmen bedeninizin ve zihninizin
yaşadığınız travmayı nasıl işlediğiyle ilgilidir.
Kazalardan ve saldırılardan, kayıp ve hastalığa kadar çok çeşitli travmalar vardır.
Travma şiddeti ile TSSB arasında bir ilişki olsa da, bu olaylardan herhangi biri tetikleyici
olabilir. Bu travmatik deneyimlerin paylaştığı şey bir terör duygusudur. Yani çaresizlik
ve kontrolün elden çıkmış olması hissi.
TSSB gelişimine yol açabilecek bazı faktörler bulunmaktadır. Sınırlı sosyal destek,
çocukluk çağı travmaları, madde kullanım bozukluğu gibi durumlar TSSB gelişimine yol
açabilir.
Günümüzde bilinen önemli bir tetikleyici de COVID-19. Bir araştırmaya göre şiddetli
COVID-19 vakalarında nefes alamama hissi yaşayan kişilerin üçte birine kadarı bu
deneyimlerden sonra klinik TSSB geliştiği görülmüştür. Dr. Ian Danovitch’e göre
hastaneye kaldırılma deneyimlerinin özellikle korku ve boğuluyormuş gibi hisler
yaşanmasının bireylerde travmatize edici olduğunu gösterilmiştir.
Bunun yanısıra pandemide on saflarda çalışanlar, sevidiğinizin COVID-19’dan vefat
ettiğini gösrmek, sizin COVID-19 geçirmenizin tümü travmatik deneyimlerdir.
Bunların yanısıra koruyucu faktörler de mevcut. Güçlü bir sosyal destek ağı, olaylarla
sağlam başa çıkma stratejilerine sahip olmak ve belirtileri fark edildiğinde destek
istemek başlıca koruyucular arasında gösteriliyor.

TSSB toplumda ne kadar yaygın?
Her 100 insandan 2 ile 3’ü arası bir yıl boyunca travma sonrası stres bozukluğuna
maruz kalıyor. Özellikle afetler, kazalar, mülteci deneyimi yaşayanlar TSSB’ye daha fazla maruz kalıyorlar. Dünya çapında her 100 mülteciden 20’si TSSB yaşıyor.
Kanadalıların ise %62’si hayatları boyunca en az bir travmatik olay yaşandığı
saptanmıştır, bunlar arasında da kadınlarda erkeklere göre iki kat oranda daha yüksek
oranda görülmektedir. Bazı araştırmacılara göre kadınların travmatik olaylara daha
maruz kalmaları ise bu farka sebep olarak gösterilebiliyor.

YAKINLARA TAVSİYELER
Travma sonrası stres bozukluğu çoğu kişinin sosyal çevresini de etkiler. Bu nedenle
yakınların bu bireyleri daha iyi anlayabilmek için belirtiler hakkında iyice bilgi sahibi
olmalıdırlar. Böylece davranış değişikliklerini (özellikle daha çabuk sinirlenme ve uyku
bozuklukları) daha doğru değerlendirebilirler. Bireyi destek almaya teşvik etmek fakat
konuşmaya zorlamamak mühim. Kişi isterse onu hüküm vermeden dinlemek ve yine o
istemeden öğütlerde bulunmamak özellikle tavsiye ediliyor.

Gelelim tedaviye
TSSB iyi tedavi edilebilen bir hastalıktır. TSSB’ye maruz kalmış birçok insan profesyonel
yardım almayı, kendi mesleğine dönmeyi, hayatını aktif olarak ve dolu dolu yaşamayı
başarmıştır.
Travma sonrası stres bozukluğuna maruz kalan birçok insanın aynı zamanda eşlik eden
ruhsal hastalıklar gelişebilir. Depresyon, anksiyete, uyku bozuklukları, yoğun duygularla
başedebilmek için alkol ve uyuşturucu madde kullanımına yönelme sık görülen
hastalıklar arasında olmakla beraber eş zamanlı olarak kalp-dolaşım-sistemi hastalıkları
gibi bedensel hastalıklar da ortaya çıkabilir.
Tedavi ilaçlar, psikoterapi veya her iki stratejinin bir kombinasyonu olarak belirleniyor.
Ancak her insan ve her travma benzersiz olduğu için kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Her durumda, TSSB bir ruh sağlığı uzmanı tarafından ele alınmalıdır.
Tedavinin amacı mağdurların yeniden günlük hayatlarıyla başa çıkabilmeleri ve
travmatik yaşantıyı geçmişteki hayat hikayelerinin bir parçası olarak kabul
edebilmelerini sağlamaktır.
Akıl ve ruh sağlığı sorunlarına karşı önyargılar olsa da, içinden çıkmaya başladığımız
travmatik salgın, zihinsel ve duygusal sağlığın önemine ışık tutuyor. Amaç, insanların
tedaviye erişmesine yardımcı olmaktır.
TSSB tanısı, eğitimli ve lisanslı bir klinisyen gerektirir. Bu nedenle herhangi bir
semptomunuz varsa aile hekiminize başvurmanızı tavsiye ederim.
Sosyal destek çok mühim, bu nedenle bulunduğunuz bölgenin kuralları elverdiğince
veya online bile olsa hayatla bağlantı kurmanıza yardımcı olacak etkilinlerde bulunulabilir. Gönüllü aktiviteler de insanlarla güvenli ilişki kurmada çok faydalı olabilir.
Kanada’da her yaşa ve gruba uygun çok çeşitli gönüllü faaliyetler bulunmaktadır. Bu
tarz aktiviteler bireylerin topluluğa dahil olmalarına ve birilerinin hayatlarında fark
yaratarak motive olmalarına ve iyileşmelerine yardımcı olabilir.

Sağlıcakla kalın
Dr. Sena Gök

Kaynaklar:
https://www.camh.ca/en/professionals/treating-conditions-and-disorders/ptsd/ptsd—treatment-and-psychotherapy
https://www.canada.ca/en/public-health/services/publications/diseases-conditions/symptoms-posttraumatic-stress-disorder-covid-19-pandemic.html
https://jamanetwork.com/journals/jamapsychiatry/fullarticle/2776722