Paylaş
Facebook


TANIK
Küçük bir kasabada bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yaşlı bir teyzeyi çağırırlar. Kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır.
- Hanımefendi, sizinle daha önce de karşılaşmıştık. Rahatça konuşabilirsiniz, beni tanıyorsunuz.
Yaşlı teyze cevap verir.
- Ah evet evladım, seni çocukluğundan beri tanıyorum. Sen taa o zamanlar bile ailen için tam bir baş belasıydın. Sürekli yalan söylüyorsun, karını komşunla aldatıyorsun. En yakınım dediğin insanların arkasından konuşuyorsun. 2 kuruş fazla kazanmak için herkesi satarsın…
Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur. Adam ne yapacağını bilemez bir halde sus pus yerine geçerken mırıldanır.
- Keşke savcıyı da tanıyor olsaydınız.
Kadın yine cevaplar.
- Evet, onu da tanıyorum evladım. Çocukluğunda ona dadılık yapmıştım. Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir. Bu yüzden etrafında bir tek dostu yok ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdığını söylüyor.
Bu kez de davayı kesin kazandığı düşüncesiyle sırıtan savcı buz keser. Herkes şoktadır. Bütün salonu bir uğultu kaplar. Hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çağırır. İkisine de eğilmelerini söylerek kulaklarına fısıldar.
-Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız ikinizi de harcarım!


GENERAL
Akıl hastanesinden kaçan zararsız bir deli ve bir general tesadüfen aynı otelde biraraya gelirler. Otelde tek bir boş oda kaldığını öğrendiklerinde mecburen aynı odayı paylaşmaya razı olurlar.
Deli, resepsiyoniste sabah erkenden yola çıkması gerektiğini söyler ve sabah 6’da kendisini uyandırmasını rica eder.
Sabah olduğunda uyandırma servisi deliyi tam istediği saatte uyandırır.
Karanlıkta giyinmeye çalışan deli yanlışlıkla generalin uniformasını giyer ve yola koyulur.
Epey yol katettikten sonra üzerindekileri farkeder ve söylenmeye başlar.
- Vay akılsız, benim yerime generali uyandırmış!


EVLİLİK KARARI
Dersin erken bittiği bir gün öğretmen çocuklara büyüyünce ne olmak istediklerini sormuş.
İlk olarak Ahmet söz almış.
- Ben büyüyünce çok büyük adam olucam.
- Büyük adam olunca nasıl bir hayatın olacak peki?
- Evlenicem. Eşime ev alıcam, araba alıcam, güzel kıyafetler alıcam, onunla tatile gidicem. Ne isterse hayır demiycem, bir dediğini iki etmiycem.
Bu cevaba biraz şaşıran öğretmen bir süre sonra bir diğer öğrenciye aynı soruyu sorar.
- Ayşe, sen büyüdüğünde ne olmak istiyorsun kızım?
Hafiften kırıtmaya başlayan Ayşe fazla tereddüt etmeden cevap verir.
- Ahmet’in avradı olucam öğretmenim!