ÇOCUĞUMUZU MADDE KULLANIMINDAN UZAK TUTMAK İÇİN AİLE OLARAK NELER YAPABİLİRİZ?
- Madde bağımlılığı tehlikesi ile ilgili olarak bilinmesi gereken en önemli husus anne babanın çocuğuna iyi bir model olmaları gerekliliğidir. Çocuğa örnek olmadıkça ondan uygun davranışlar sergilemesini beklemek yanlış olacaktır. Örneğin gereksiz ilaç kullanımı engellenmeli, alkol ve sigara çocuğun bulunduğu ortamlarda kullanılmamalıdır.
- Her anne baba çocuğuyla koşulsuz ve sağlam bir sevgi ilişkisi kurmalıdır. Çocuğa özgüven kazandırılmalı, yaşına uygun kurallar konulmalı ve bu kurallara öncelikle anne baba uymalı, çocuğa iyi örnek olmalıdır. Konulan kuralların bazen uygulanıp bazen uygulanmaması çocuğun kafasının karışmasına neden olacaktır.
- Ebeveyn kendini çocuğunun yerine koyarak onun duygularını anlamaya çalışmalıdır. Çocuk konuşurken onu dinlemeli konuyla ilgili sorular sorarak onunla ilgilendiğini belli ettirmelidir. Konuşma sı rasında söylenenlere tepkili yaklaşmak, hemen öğütler vermek, kestirme öneriler sunmak doğru değildir.
- Bağımlılığı olan çocuklarda sorumluluk alma ve sorumluluklarını yerine getirme oranı çok düşüktür. Genellikle sorumluluklarını başkalarına yüklemeye çalışırlar. Bu nedenle çocuk doğduğu andan itibaren sorumluluk duygusunu verebilmek onu madde bağımlılığından uzak tutmada en önemli unsurdur.
- Çocuğun vaktinin büyük bir kısmı okulda geçmektedir. Okul yaşantısını desteklemenin en iyi yolu o gün neler yaşadığını, derslerde neler yaptığını anlatacağı bir zamanı çocuğa ayırmak olacaktır.
- Ebeveynler, maddelerin özellikleri, etkileri ve yarattığı olumsuz sonuçlar hakkında bilgi sahibi olmalı, yanlış ve eksik bilgilerle çocuğa yaklaşmamalı, çocukla maddelerin kötü etkileri hakkında konuşmalıdırlar.
- Çocuğa hayır diyebilme becerisini kazandırılmalı, istemediği durumlarda özellikle arkadaş baskısına karşı “hayır” deme becerisi öğretilmelidir.
- Aile bağları ve aile içi iletişim güçlü tutulmalı, ailede güven, sevgi ve saygı ortamının olmasına özen gösterilmelidir.
- Aile çeşitli konularda kendi değerleri hakkında çocuğuna bilgi vermeli ve bunları ona öğretmelidir. Anne babanın değerlerini çocuğuna empoze etmesi değil, çocuğun anne babasının değerleri hakkında bilgi sahibi olması amaçtır. Bu nedenle anne ve baba kendi davranışlarına dikkat etmeli, kendi davranış biçimlerinin çocuğunu doğrudan yönlendirdiğini unutmamalıdır. Tutarsız davranışlardan kaçınmalıdır.
- Ebeveyn, özellikle ergenlik döneminde görülen güç savaşlarından kaçınmalı, sakinliğini koruyarak çocuğuna doğru örnek olmalıdır.
- Çocuklara sorun çözme becerileri öğ retilmeli olumlu davranışlar takdir edilerek pekiştirilmelidir.
- Anne ve baba, çocuğu ev içinde ve dışında gözlemlemeli, çocuğun arkadaş çevresi ve gittiği ortamlar hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Bunu yaparken suçlayıcı ve takip edici tarzda olunmamalıdır.
- Çocuğun internette ne tür sitelere girdiği gözlemlenmelidir. Bu konuda seçici olması gerekliliği iletilmelidir.
- Ebeveyn çocuğuyla açık, duygularını anlamaya dönük ve güvenli iletişim kurabilmeli, çocuğun gelişim sürecinde yaşadığı problemlerde destekleyici, yol gösterici yaklaşımlarda bulunmalıdır.
- Çocuğa yönelik koruyucu, bağımlı, otoriter, baskıcı veya ilgisiz tutumlardan kaçınmalı tutarlı bir disiplin anlayışı benimsenmelidir.
- Aile içinde belli kurallar olmalı tüm aile bireyleri bu kurallara uymalıdır. Ev içinde konulan kurallar mantıklı, tutarlı ve sınırları belli olmalıdır. Kuralların nedenleri çocuğa açıklanmalıdır.
- Ebeveyn çocuğunu başkalarıyla kıyaslamamalı gösterdiği ilerlemeyi onun kapasitesine göre değerlendirmelidir. Çocuklar, gelişim döneminde olumlu tepkilere çok fazla ihtiyaç duyarlar. Cesarete ve övgüye çok ihtiyaç duyarlar, övgü almadıklarında siner içe kapanırlar.
- “Ben senin yaşındayken bu şekilde davranmazdım”, “senin için en iyisinin ne olduğunu biliyorum”, “Benim sözüm bitmeden konuşma”” gibi cümleleri azaltılmaya çalışılmalıdır. Bu tür konuşma biçimi iletişimi engeller ve ebeveyn çocuk arasındaki ilişkinin kopmasına neden olabilir.
- Çocuğa karşı kabul edici ve sabırlı olunmalı, onun bakış açısını, değerlerini ve duygularını göz önüne alarak anlamaya çalışılmalıdır.
- Çocuğun kendini tanıması, ifade etmesi ve yeteneklerinin farkına varması için ortam sunulmalı, boş zamanlarını yaşına uygun sosyal aktivitelerle değerlendirmesi için yönlendirilmelidir.
- Çocuğun da ayrı bir birey olduğunu unutulmamalı ve ona yaşına uygun davranılarak, bazı konularda onun da fikri alınmalıdır. Onun da birtakım kurallara, yönlendirmelere ihtiyaç duyduğu unutulmamalı, yaşına uygun sorumluluklar verilmeli, fikirlerine değer verildiği ona hissettirilmelidir.
- Anne baba öfke kontrolü ve çatışma çözme konusunda kendini geliştirmeli ve yeni beceriler edinmelidir.
- Ebeveyn, çocuğunun öğretmenleriyle iş birliği içinde olmalı, çocuğun okuldaki durumu (dersleri, davranışları, arkadaş grubu vs) hakkında bilgilenmelidir, sadece problem olduğunda değil her zaman okulla iletişim halinde olmalıdır.
- Çocuğun mutlaka yeteneğine göre, aile tarafından bir spor dalına yönlendirilmesi, desteklenmesi, düzenli spor ve egzersiz yapmasına olanak sağlanması onun kişilik gelişimine büyük katkı sağlayacaktır. Çünkü çocuk spor sayesinde, küçük yaşta sorumluluk almayı, kendine güvenmeyi, insanlarla sağlıklı iletişim kurabilmeyi, sağlıklı ve fit kalıp, doğru beslenme alışkanlığı edinebilmeyi, disiplinli olabilmeyi ve en önemlisi kötü alışkanlıklardan uzak kalabilmeyi öğrenecektir.
Sonuç olarak, kesinlikle unutulmamalıdır ki, bağımlılık, tedavi edilebilen bir hastalıktır ve her şey, istemekle başlar. Ancak çocuğumuzun bu durumla ileride karşılaşmaması için de aile olarak her türlü önlemi önceden almamızda, bu konu hakkında donanımlı ve bilinçli olmamızda ve çocuklarımızı da bu bilinçle yetiştirmemizde büyük fayda vardır.
Herkese sağlıklı ve huzur dolu günler diliyorum.
KAYNAKLAR:
1-Psk.Serap Duygulu, “Madde Bagimliligi”
2-Psk.Nuray Bastan, “Madde Bagimliligi”
3-Uzm.Psk.Erkan Kurt, “Madde Bagimliligi Nedir?”
4-Psk.Engin Eker, “Madde Bagimliligi ve Genclik”
5-G.Ergenc, E.Yildirim, “Madde Kullanimi Onleme Kilavuzu”