Hoşgeldin.
Hoşbulduk.
Öncelikle seni tanıyabilir miyiz Asya?
Tabi. Ben 11 yaşındayım. Kanada’ya 6 yaşındayken geldim. Resim yapmayı çok seviyorum. Kitap okumayı ve belgesel seyretmeyi de seviyorum. En sevdiğim sporlarsa yüzmek ve bisiklete binmek.
Sanata olan sevgini biliyorum. Senin bir sanatçı olduğunu kim anladı?
Daha çok annem diyebilirim. Önce defterime resim yapıyordum. Annem de onları hep saklardı. Sonra ağaç kabuklarına ve taşlara resimler yapmaya başladık birlikte. Sonra herkes sevince satmaya başladık onları.
Peki sanat bilgisini nasıl kazandın?
5’inci sınıfta başladım. Farklı sanatçıların stillerini, farklı neler yaptıklarını öğrenmeye başladım.
Bu konularda bir eğitim aldın mı?
Aslında hayatımı büyütmek için bir kursa gidecektim ama corona girdi araya.
Sanat yeteneğini kimden almışsın?
Annemden aldım. O da çok güzel resim yapar. Bizim ailenin çoğu sanatçı. Mesela teyzem de çok güzel işler yapar.
Peki ya baban diye sorsam…
Babam çok sanatla ilgili değil. Ama babam da çok eğlenceli bir insan.
Birlikte neler yaparsınız?
Hep gezmeye götürür bizi. Birlikte farklı yerler tanırız. Hepsini hatırlamıyorum ama Türkiye’deyken nerdeyse bütün Türkiye’yi gezdik. O da belgesel izlemeyi çok sever.
Kanada’ya geldiğin ilk zamanları hatırlıyor musun?
Evet. Teyzem bizi arabayla eve doğru götürürken dışarı bakmıştım ve çok canlı hissetmiştim. Çok mutlu olmuştum. Başardık diye düşünmüştüm çünkü yol çok uzun sürmüştü.
Okula başlarken nasıl hissetmiştin peki?
Birinci sınıfa başlarken geldim. Çok az İngilizce biliyordum. İlk başlarda biraz karışıktı. Bir tane ESL öğretmenim vardı. Çok tatlı bir kadındı. O bana çok yardımcı oldu. Sonra bir tane arkadaşım oldu. O da bana çok yardımcı oldu. Sonra çok arkadaşlarım oldu.
Okulda ismini öğrenmeleri zor oldu mu?
Bazen söyleyemeyince düzeltmek zorunda kalıyorum.
Peki sen başka dillerdeki isimleri söyleyebiliyor musun?
Bazen zor oluyor ama doğrusunu öğrenmeye çalışıyorum. Çünkü çoğu zaman insanı yapan şey odur. Doğru telaffuz etmeye çalışıyorum, yanlışsa bana hatırlat diyorum. Benim ismimi yanlış söyleyince bazen kötü hissedebiliyorum. O yüzden hep doğru söylemek için deniyorum. Mesela ailesi nasıl söylüyorsa öyle söylemeye çalışıyorum.
Çok arkadaşın var mı Asya?
Vardı ama corona döneminde cep telefonlarını alamamıştım. O yüzden biraz azaldı.
O kadar uzun süre okula gidememek zor olmalı.
Okul 6 saat sürüyordu ve 6 saat sürekli ekrana bakmak gözümü çok yoruyordu. Bütün arkadaşlarımda da öyle. Hatta öğretmen özel gözlükler önermişti bize. Bir de hani bazen bir konuyu anlamayınca okulda kenara çekip anlatırdı ya öğretmen. Burda pek o imkanımız yok.
Uzaktan eğitimde öğrendiğini düşünüyor musun?
Evet. Tek sorun şu oldu. Bazen öğretmen anlamayanlara tekrar anlatmak için bize 10 dakika sonra gelin diyordu. Ben saatimi kuruyordum. Ama sonra geldiğimde başka aktiviteler başlamış oluyordu. O zaman da anlayanlar haliyle kaçırdı. Pandemi hakkında ilk düşüncelerin nelerdi?
Şöyle düşündüğümü hatırlıyorum. Bu küçük bir şey. İlacı bulunur. Böyle olacağını hiç tahmin etmezdim.
Sence pandeminin çocuklara nasıl zararı oldu?
Çocuklar çok içerde kaldı. Çok kilo aldılar. Hep ekrana bakınca da kötü oldu. Hatta bazı çocuklar bulanık görmeye başladılar. Bir kere bana da oldu. Oyuncaklarımla oynadım, bir şeyler yaptım. Ama sonra sıkılıyorsun. Evde de bir limit var.
Koşuya gitmek istiyorsun, arkadaşlarınla buluşmak istiyorsun. Her şey telefonda olunca da yorgun oluyorsun.
Pandeminin sana kattığı güzel şeyler oldu mu?
Evet, resim yeteneğim gelişti. Sonra yeni bilgiler öğrendim. Yeni kitaplar aldım.
Pandemi arkadaşlıklarını nasıl etkiledi?
Çoğu zaman arkadaşlarımızla görüşemedik. Herkesin evinde kendine telefonu yok. Arkadaşlıklarımız biraz uzadı. Yani geri gitti. En sonunda zoom meeting yapmayı öğrendim. Ama öyle de yeni arkadaşlar edindim.
Ben aşımı olmadan olmadan okula gitmek istemedim. Ama seneye okula yeniden gittiğimde o mutluluğu tekrar yaşarım.
Aşı olmaktan korkuyor musun?
İlk başta dürüst olmak gerekirse korktum. Çünkü ilk başta çok hikayeler uyduruldu. Bazılarına inanmıştım.
Sana çip takacaklar… Gülüşmeler…
Evet. ilk başta ben de yapmak istememiştim. Aşı olmayınca sana daha çok kurallar oluyor.
Özgürlüğün gidiyor.
Evet, özgürlüğün gidiyor ki o konuda birazcık ciddiyimdir. O yüzden aşı olayım, normal hayata bir adım atıyım. Babam da oldu, annem de. Bir şey olmadı.
Sence aşıya karşı olanlar niye karşılar?
İnsan aslında bilmediği şeyden korkar. İnsanların bazıları hala virüsün olduğuna inanmıyor. Bir de her vücutta farklı oluyor. Şimdi aşıdan da ölen birkaç kişi oldu. Çok yüksek olmasa da biraz riski var yani.
Haklısın. Aşı yüzünden sanki dünya ikiye bölündü. Sen bir ülkenin başkanı olsaydın bu konuda nasıl bir tavrın olurdu?
İlk önce demek istiyorumki, ben sınıfta sınıf başbakanı seçildim.
Oooo, politik kariyerim zaten başladı diyorsun. Gülüşmeler…
Ben önce insanlara virüsün neler yaptığını anlatırdım. Herkesin o temel bilgileri bilmesi lazım. Yoksa insanlar korkuyor. Aşıyla ilgili de aşının neden yapıldığını, malzemelerini, nasıl seni etkileyeceğini ve çok da korkmamaları gerektiğini açıklardım. Çünkü insanlar öğrenirse daha az korkar.
Sanırım bu hayatımızın birçok alanında var.
Evet. Mesela bir kişi yüksekten korkuyorsa belki kötü şeyler yaşadı. Ama bir kere daha denese belki korkusu biter.
Sen en çok neden korkuyorsun?
Ben emin değilim aslında ama sanırım böcekler. Böceklere saygı duyarım…
Böceklere saygı mı duyarsın?
Yani onların yaşama hakkına. Onların evlerini biz aldık aslında. Anlıyorum ama evimde pek sevmem.
Başka?
Başka pek korkum yok. Sadece bazen belgesel seyrederken rahat olmuyorum. Mesela insan vücudunda bilmediğim şeyler, bazen de başka ülkelerde yenilen farklı yemekler, böcek yiyenler. Ama yinde öğrenmek iyi bir şey çünkü ne kadar öğrenirsen o kadar az korkarsın.
Biraz da keyifli konulardan konuşalım. Güzel havaları nasıl değerlendirdin?
Babamla havuza gittik. Annem hamile olduğu için gelemedi.
Aaa, bir kardeşin olacak, ne güzel.
Evet, bir kardeşim olacak. Çok heyecanlıyım. Onunla yapmak istediğim çok şey var. Annemin bana yaptığı gibi onunla resim çizebilirim. Kitap okuyabilirim ona.
Kardeşin senin istemediğin şeyleri yaparsa peki?
Annemle babamın yaptığı gibi ben de onunla konuşurum.
Senin ailen de çok iyilermiş canım…
Evet, annem çok sabırlı bir insandır. Ben küçükken hiç kızmayı hatırlamıyorum. Bizim ailede öyle kızılmaz yani. Babam mesela çoğu zaman anlatır. Ben de o yüzden insanlara kızmak yerine anlatmayı öğrendim. Ve işe yarıyor. Çünkü hem sen sinirlenmemiş oluyorsun hem de bu kişi senin ne demek istediğini anlayabiliyor.
Bence dünyanın senden öğreneceği epey şeyler var.
Peki seni en çok ne sinirlendiriyor?
İnsanların planlanan saate uymaması.
Haklısın. Sanat konusuna geri dönersek, az önce bazı çalışmalarını saatığını söyledin.
Evet.
Bir tablo çalışmanı anlatabilir misin?
Bir tabloya başlamadan önce onlara en sevdiğiniz şeyler ya da yerler ne diye soruyorum. Sonrası onlara sürpriz oluyor.
Senin bir çalışman satıldığında kendini nasıl hissediyorsun?
Bunu anlatmak çok zor. Biraz başardım diye düşünüyorum çünkü hem emek hem de sevgim var. Sanat seven herkes bunu hissedebiliyor.
Peki o çalışman senden ayrılınca üzülüyor musun?
Hayır, aslında çok mutlu oluyorum. Çünkü o benimle zaten mutluluğu yaşadı. Ben nasıl onu severek yaptıysam o da yeni evine sevgi götürüyor. Herkes o sevgiyi paylaşmış oluyor. Bir de yeni bir şey geliyor.
Gelecek planların neler?
Ben bilim insanı olmak istiyorum. İnsanların hayatlarını kolaylaştırmak istiyorum.
Mesela
Bunu çok düşünüyorum. Mesela zaman makinası gibi şeyler. O zaman geriye gidip savaşları durdurabilirim.
Bu etik olur mu sence?
Aslında ben tarihi değiştirmek değil de insanlara dikkatli olmasını söyleyebilirim. Mesela çok büyük bir sel olacaksa, önceden uyarıp dikkatli olmalarını söyleyebilirim. Bu şimdiki hayalim. Belki büyüdükçe fikirlerim değişir.
Bir sanatçısın ve bilim insanı olmak istiyorsun. İkisini birleştirmek ne kadar güzel…
İkisi de birbirine katkı veriyor. Mesela ben bir tablo yaparken hem dereceleri görüyorum, hem renkleri görüyorum. Çok iyi bir şekilde bir şeyler yaparsam insanlar da dünyayı daha iyi yapmaya fikirler üretsin istiyorum. Yani keşkelerimiz hep olacak ama iyi kilerimiz de olsun istiyorum.
Asya 11 yaşında olduğuna emin misin?
Annemin arkadaşları da öyle diyorlar. Aslında dünyayı değil, insanların bakış açılarını değiştirmek lazım. Onlara pozitif düşünmeyi öğretirsek daha mutlu olurlar.