“Çalışırsan herşey kolaylaşır. Önemli olan zaman verip çalışmak.”
Hoşgeldin Ahmet
Merhaba
Nasılsın, hayat nasıl gidiyor?
İyi gidiyor. Okul, dersler falan. Okul bitti, yazdayım şu an. Fena birşey yok.
Kaç yaşındasın?
13 yaşındayım.
Kaçıncı sınıfa gideceksin?
Sekize gidecem.
Okulun açılmasını sabırsızlıkla bekliyor musun?
Okula gitmeyi seviyorum ama başka şeyler de yapıyorum.
Ne gibi?
Spor yapıyorum. Futbol takımına yazılmıştım, şu an orda oynuyorum. Spordan hariç dışarda yaptığım pek fazla birşey yok.
Erkeklerin futbolla neden bu kadar alakalı olduklarını anlayamıyorum.
Onu ben bilemem çünkü Türkiye’de olanlarda genel birşey bu. Ben mesela Fenerbahçe taraftarıydım. Hep izliyordum. Hiçbir maç kalmıyordu. Kaçırmıyordum ben. Her hafta izliyordum. Örnek alıyordum bazen. Dışarda öyle oynamaya çalışıyordum.
Günün birinde Fenerbahçe’de ya da profesyonel bir takımda oynamak hayalin var mı?
Var, hem de ben Fenerbahçe teknik direktörü olmak istiyorum. Ama çok zor.
Niye ki?
Sık sık çalışmak, hep çalışmak ve antrenman yapman gerek.
E sevdiğin birşey için çalışmak zevkli olsa gerek.
Çalışırsan kolaylaşır ama yine de zor yani.
Peki hayatında bu kadar büyük bir tutkuyla sevdiğin başka bir şey var mı?
1 – 2 sene önce basketbolla çok ilgileniyodum. Sürekli basketbol, NBA filan izliyordum. Gece telefon kaçırıp maçları izliyordum.
Peki basketbolla ilgilenmeyi niye bıraktın?
Futbol hep vardı ama basketbol heyecanı geldi ve gitti.
Kardeşlerin var mı Ahmet?
Ablam var.
Futbol sevgini onunla paylaşıyor musun?
Pek değil. Ne anlıyorsun bundan diyor.
Sonuçta 22 tane adam bir topun peşinden koşuyor, siz de bunun için çıldırıyorsunuz.
Evet, bir keresinde maç bakıyordum. Bizim takım yeniliyordu ve ben çok üzgündüm. Ablam da aynen onu dedi.
Gülüşmeler…
Sanırım biz böyleyiz. Yani şu an hayatımda futbolla ilgilenmeyen erkek görmedim ben.
Yaz nasıl geçiyor?
Şu an için yaza yeni girdik. İyi geçiyor, eğlenceli. PS4’te Fifa 19 oynuyorum. Daha başka spor oyunları da oynuyorum.
Ama hava bu kadar güzelken dışarı çıksan çok güzel olmaz mı?
Dışarı da çıkıyorum ben. Hava sıcak. Geç saatlere kadar futbol oynuyorum.
Peki yaz için planların neler?
Şu anlık için gezmelere gitmek istiyorum.
Nereye mesela?
Büyük amusement parklara, Wonderland gibi öyle yerlere.
Başka yerlere gitmeyi seviyor musun?
Denize gitmeyi seviyorum ama eski yerlere gitmeyi sevmiyorum.
Rehberlerin anlattığı tarihi yerler gibi mi?
Evet. Çünkü bana çok sıkıcı geliyor. 500 yıl önceki şeyi 2019’da ne yapacaksın.
Peki sen tatilde neler yapmayı seviyorsun?
Önce eğlenmek. Yeni şeyler öğrenmek. Bir de mesela ilerde yapacağım işler için bakmayı seviyorum. Mesela bir yere gittim, baktım ki bu iş eğlenceli duruyor, ben bunu nasıl yaparım diye bakıyorum.
Okula giderken çalışmayı planlıyor musun?
Bu yaşımda çalışamam. Ama benim babamın bir restoranı var. Önümüzdeki yaz tatilinde babama yardım etmeyi planlıyorum.
Yemek yapmayı seviyor musun?
Evet.
Peki yapabiliyor musun?
Annemle babam evde olmayınca zaten ben yemek yapıyorum.
Ne yemekler yapabiliyorsun mesela?
Pancake yapabiliyorum.
Mutfakta yeteneklisin yani
Evet
Peki bu yetenek mi yoksa çalışarak olan bir şey mi?
Herhalde yetenek. Çünkü daha yeni yapmaya başladım. İlk seferde yusyuvarlak olmuştu.
Ya diğer konularda, yetenek mi çalışmak mı?
Bence bazı insanlarda doğal yetenek var bazılarınsa çalışılmış yetenek oluyor. Doğal yetenek çocukluktan gelen birşey. Ötekisi de çalışmak, çalışmak, üstüne gene çalışmak. Ama bazı insanlar bebeklikten beri yetenekli olunca üstüne bir de çok çalışınca o zaman profesyonel oluyorsun.
Buna mesleklerden örnek verebilir misin?
Tabi. Mesela ressam olacaksan doğduğundan yetenekli olman lazım. Futbolcu olmak için doğal yeteneğin varsa bile yine de çalışman lazım. Yetenekli olsan da taktik öğrenmen lazım diyorsun.
Yani insanın beynini mutlaka kullanması lazım.
Evet. Ben futbol oynadığım için biliyorum. Mesela diyelim bir pas vereceksin. 0.1 saniye düşünmen var. Çünkü düşünme süren çok az. Yapacağını hemen yapman lazım, yoksa hataya düşersin. Bunun için de çok iyi teknik öğrenmen gerek.
Tekniğe bu kadar önem verdiğine göre üniversitede hangi bölümü tercih edeceğini çok merak ettim.
Finans. İşin sahibi ya da ceo olabilirim. Öyle işler işte.
Nasıl bir yerde ceo olmayı planlıyorsun?
Kötüye giden bir işi alıp onu en iyiye getirmek istiyorum. Sonra da satabilirim.
Bu durumda okulunda ve genelde matematiğin çok iyi sanırım.
Evet. Ama kağıtta cevaplamayı daha çok severim. Çünkü orda düşünme sürem var.
Takdir ettim gerçekten.
Ceo olduktan sonra hayatınla neler yapmayı planlıyorsun?
Hedef her zaman zevkine yapmak. Herşey para için değil. Kalbin seni nereye götürüyorsa onun arkasına gitmelisin.
Peki dünya için ne yapmak istersin?
Şehirdeki elektrik direklerini sökmek isterdim. Çünkü bunlar dünyaya çok zarar veriyor. Yaşadığımız yerin 50 senesini öldürdük bundan dolayı. Onun yerine solar paneller koymak isterdim. Zaten o zaman devlet seni tebrik de ediyor. Mektup bile gönderip teşekkür ediyor.
Neyi merak ediyorum biliyor musun, sen sadece 13 yaşında bunları düşünebilirken, koskoca devlet adamları o kadar diplomalarına rağmen bunu nasıl düşünemiyorlar.
Çünkü onlar dünyayı kurtarmak istese bile tek başlarına karar veremezler. Aralarında konuşmaları lazım, oylama olması lazım. Kanada’da genelde iyi seçenekleri seçiyor ama bunlar olana kadar zaman kayboluyor çünkü iyi seçenekler hep altta kalıyor. O yüzden biz kendimiz yapabiliriz.
Sen devlet başkanı olsan ne yapardın?
Fiyatları düşürüp insanların rahat yaşamalarına izin verirdim.
O zaman herkesin seni çok seveceği kesin.
Kanada’da çokkültürlülük konusunda ne düşünüyorsun Ahmet?
Yani hep farklı ülkelerden gelmek mi?
Evet. Ve bu kadar farklı insanlar Kanada’da barış içinde yaşayabiliyorlar.
Evet, herkes baktı ki en rahat nefes alınan ülke burası, hepsi buraya geldiler. Kanada’da şu an dünyanın her bir yerinden insan var. Bu çok iyi birşey. Herkes birbirine saygı duyuyor.
Sence Kanada bunu nasıl başardı?
Bunu Kanada başarmadı, insanlar başardı. Çünkü insanlar burayı iyi bir yer olarak tutup, büyütmek istiyorlar.
Göçmen olmak ne demek biliyor musun?
Evet. Başka ülkelerdeki insanlar yaşamak için buraya geliyorlar.
Peki bir göçmen olarak sen bir sorun yaşadın mı?
Ben göçmen değilim ki. Kanada’da doğdum. Annem babam Türkiye’den geldi.
Peki Kanadalı olmak için illa ki burada doğmuş olmak mı gerekli?
Hayır. Kanada’yı sevip korumak daha çok gerekli. Ama göçmensen de geldiğin yeri hiç unutmaman lazım. Çünkü sen orda büyüdün. Hiç gerini silmeyeceksin, hep orda kalacak.
Bunları ailenden mi öğrendin?
Hayır, bunlar benim düşüncelerim.
Peki ailenden neler öğrendin?
Ben bildiğim herşeyi onlardan öğrendim. Yaşamayı onlardan öğrendim.
Sence Kanada’da yaşamanın en güzel tarafı ne?
Herkes birbirine saygılı ve havası.
Peki en kötü tarafı ne?
5 metre kar küremek.
Gülüşmeler…
Ama yine de biraz eğlenceli buluyorum. Son birkaç yıldır Toronto yazları çok sıcak.
Doğru. Bu sohbete başlamadan önce sana neler soracağımı düşünüyordun?
Neleri severim diye soracağını düşünüyordum.
Peki en korktuğun sorular nelerdi?
Hangisi bilmiyorum ama comfort zone çıkmak, yani rahat olduğum yerlerden çıkmak. İstemediğin şeyleri anlatmak.
Sence insanlar neden rahat oldukları alanlardan çıkmak istemez?
Belki ne düşündüklerini kendilerine saklamak istiyorlar. Belki de yeni birşey öğrenmek istemezler. Çünkü hata yapmak istemezler. İnsanlar dalga geçer korkusu olur yani.
Peki, seninle sohbet çok keyifliydi. Teşekkür ederim.
Ben de teşekkür ederim.